• Kısa ve orta dönem yerine uzun döneme
  • Parçalar yerine bütüne
  • Olaylar yerine yapı ve sistemlere
  • Sonuçlar kadar sebeplere
  • Tek boyutlu düşünceden çok boyutlu düşünceye

5 Ocak 2012 Perşembe

Dow Jones çıkarken, İMKB düşerken..


Dow Jones endeksi 12500'lerde iken İMKB’nin 50.000'li seviyelerde olmasını, nasıl izah etmeli? Çünkü Dow Jones 11500'lerdeyken, biz, 65.000'li seviyelerde değil miydik?

Borsa forumlarında yazılan yorumlardan açıkça görülüyor ki bu konuda ciddi bir kafa karışıklığı var..Başlangıçta yatırımcının kendince haklı nedenleri vardı..Bu haklı nedenlerle alınan pozisyonlar, yatırım kararları, sonradan  piyasa ile örtüşmeyince, suçlu her zaman ki gibi, piyasalar oldu..

Fakat yatırımcının haklı nedenleri olabildiği gibi piyasanın da kendince haklı nedenleri vardır..

Özellikle dış borsalara bakıp işlem yapan ve aradaki korelasyonun kopması nedeniyle ciddi zararlara uğrayan yatırımcının   gözden kaçırdığı bir kavram var..Ayrışma.. Dönem dönem pozitif veya negatif yönlü oluşabilen bu ayrışmanın en temel sebebi, tabii ki bazı ülkelerin temel ekonomik parametrelerinin, iç veya dış nedenlerle, diğer ülkelerin rasyolarından farklı yönde sapması ..
.
.
Borsaların kaderini, riskler ve getiriler belirler..Riskler arttıkça, borsalarda düşüş kaçınılmaz olur..Yada risk ne kadar artarsa, alınan daha büyük riske karşılık, çok daha fazla getiri istenir..Hisseler ne kadar düşerse, getiri oranı da, otomatikman, o kadar yükselir (firmaların iflas, pazar kaybetme vb durumları hariç )..
Diğer husus getiri..Yani gayrimenkule veya mevcut faizlere göre hisselerin getirisi daha yüksek olmalıdır..Çünkü yatırım, sadece borsalar değildir..Borsalar, diğer alternatif yatırım araçlarından, daha fazla getiri sağlayamazsa, sermaye, borsalar yerine o alternatiflere yönelir..

Para su gibidir..En fazla getiriye, en düşük riskle gitmek ister..Engelleri aşmak yerine, engellerin etrafından dolaşarak, en rahat akabileceği yoldan gider..Yol kesilirse, o zaman o engelden kurtulmanın yolunu arar..bekler bekler, ya bendi aşar ya bendi yıkar yine hedefine gider..

Mevcut konjoktür de global riskler – Resesyon, Çin’de emlak fiyatlarında ki düşüş, Avrupa da borç sorunu vb. gibi büyük riskler- içerdiğinden, büyük yatırımcıların, fonların, yatırım bankalarının da likiditeye ihtiyacının arttığı bir dönem..Böyle bir dönemde piyasalardan sermaye çıkışı söz konusudur. En azından risk alma iştahının düştüğü, getiri yerine sermayeyi korumanın önemli hale geldiği bir dönem..

Gelişmiş ülke piyasalarında yaşanan dalgalanmadan gelişmekte olan ülke piyasalarının etkilenmemesi düşünülemez..Bu denklem hemen hemen her zaman geçerlidir ama bu denklemin tersi, her zaman için geçerli değildir..Gelişmekte olan ülkelere akan sermaye çoğunlukla dış sermayedir ve gelişmekte olan ülkelerinde ihracat pazarı gelişmiş ülkelerdir..Bu yüzden, gelişmekte olan ülke piyasalarının gelişmiş ülkelerin piyasalarına olan duyarlılığı , gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülke piyasalarına olan duyarlılığından çok daha fazladır. 
.
.
03.01.2012 itibariyle, Türk ve Amerikan piyasalarında ki durum...ABD, 10 yıllık tahvil faizi: % 1,99  ABD mevduat faizleri % 3-4 ve DOW f/k 13,4 ..Türkiye mevduat faizleri, % 8,5-9,5  kredi faizleri  % 11-13, gösterge bono % 11-11,4 ve İMKB f/k 11,1...

Yani mevcut faizlerin seviyesi ve borsaların f/k seviyeleri dikkate alındığında İMKB, DOW'a göre en az % 15-20 pahalı demektir..
Yani, bu farkı anlatmak için, Amerika da banka kredisi ile Dow'da hisse alsanız, size bu seviyede 13,5 yıl sonra % 40-60 ekstra getiri elde etme potansiyeli sunuyor..Aldığınız kredinin en az % 40'ı size kalır demektir bu..Türkiye de banka kredisi ile hisse alsanız sadece yıl sonunda bu seviyeden en az % 10 zarar yazarsınız....
( Faizi, f/k kadar süre için bileşik alırsanız, hisselerin de temettü getirisini bileşik almak gerekir, sonuç çok değişmez. O yüzden basit faizle yapılan hesapta doğru sonuç verir..Bir de daha karlı, daha iyi temettüye sahip ve de piyasaya göre daha ucuz hisse senedi seçmişseniz,  faize göre getiri çok daha yüksek olacaktır)..

Üstelik Türkiye'de hem artan enflasyon nedeniyle faizlerin daha da yükselme riski, hem cari açık nedeniyle de kur riski var..

İMKB, Türk tahvil faizlerine göre de pahalıdır.

 Halen daha İMKB ile Tahviller arasında risk primi bulunmuyor..Yani İMKB,  tahvil getirilerine göre,  en azından bir risk primi kadar daha düşük olmalıdır ..Bu da en azından 9 f/k demektir ki endeks şu an ki seviyesinde bile % 15 pahalıdır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim; Kölesi değil! Fikirlere karşı hiçbir taahhüdüm yoktur; ister korur, ister değiştiririm. Cenap Şahabettin

Ne kadar az bilirseniz; o kadar şiddetle müdafaa edersiniz. Bertrand Russell


Yarın yeni şeyler öğreneceğim..Ve bu nedenle bugünkü fikirlerim yarın değişebilir. Ben sadece verdiğim sözlerin tutsağıyım, düşüncelerimin ve fikirlerimin değil! Y.A

Konuşup anlaşamayacağım hiç kimse yoktur; anlaşamıyorsak konuşamadığımız içindir. Y.A

Sayfa Görünümü

Buradaki yazılar, tamamen kendi düşüncelerimi ve fikirlerimi içerir. Burada sunulan bilgilerin, kullanılan verilerin doğru ve güvenilir olması için gereken özeni göstermiş olsam da size doğruluğunu ve kesinliğini garanti edemem. Yazılarım, herhangi bir kişi veya zümreyi hedef almaz. Hiçbir kurum veya kuruluş ile bağlantılı değildir. Bu blog, kişisel bir blog olup yazıların yayım hakkı Yusuf Aygün'e aittir. Kaynak göstermek ve link vermek şartıyla yazılarımı kullanabilir, alıntı yapabilirsiniz... Her yazı, bir emeğin ürünüdür. Emeğe saygı göstermenizden dolayı teşekkür ederim.