Başka kültürlerin güzelliklerinden habersiz kalmak bir kayıptır aslında..Ama kendimizi yeterli gördüğümüzden mi nedir, hiç merak etmeyiz..
Halbuki insanlık tüm insanlığa ait..Yani bir güzellik, farketmemiz için, illa Unesco Dünya Mirasları listesine girmesi, ya da Nobel alması gerekmiyor. Ve güzel eserleri sadece o kültürlere aitmiş gibi düşünüp araya mesafe koymasak..Diğer kültürlerin güzelliklerinden kendimize değer katmayı başarabilsek..Onlardan beslenebilsek..İşin bu tarafını pek beceremiyoruz..Ya kopyalıyoruz tamamen, ya tamamen yok sayıyoruz..
Ben de farkında olmadım böyle bir şairin varlığından..Hatta o ömrünün bir kısmını, benim ömrümün de bir döneminde, yani aynı dönemde yaşamamıza rağmen ve bize daha ait olan Azerbaycan Türklerinden bir şair olmasına rağmen hiç farkında bile olmadım..Körlük böyle bir şey herhalde...Başka kültürlere uzak durmamızın belki dillerini bilmememizle izahı bir dereceye kadar mümkün ama Azerbaycan Türkçesi de bizim öz Türkçemizden olmasına rağmen ona da mesafeli duruyoruz..Halbuki orada kültürümüzün bir parçası var..Nesimi'den Fuzuli'ye..Mirze Alekber Sabir'den Bahtiyar Vahapzade'ye...Ve sadece onlarla değil, Kırım Tatarcasına da, Özbek Türkçesine de çok uzağız..Halbuki o kadar güzellikleri var ki bu kardeşlerimizin..O kadar güzel yazarları, şairleri, sanatçıları, müzisyenleri vb.
Aylar önce bir sosyal paylaşım sitesinde gördüm ve etkilendim..Ne kadar içli bir şairmiş oysa Nusret Kesemenli..Ne kadar hisli söylemiş sözlerini..Keşke daha önce farkedebilseydim onu..Her şiiri birbirinden güzel..Herhalde çok az şair, bu kadar göz yaşlarına boğmuştur okuyucularını..Çünkü adına düzenlenmiş bir facebook sayfasında, yazarın bir bayan okuru, ağlamadığım hiçbir şiiri yok, diyordu..
Bir hissin altında dövünür yürek
Seni düşünürüm senden habersiz
Keşke bileydim ki sende beni tek
Beni düşünürsün benden habersiz..
Bu büyük şairden habersiz yaşamak bir kayıp idiyse de geçte olsa farketmekte bir kazançtır...
Şair, 1946'da Azerbaycan-Kazak Rayonunda doğdu. Orta tahsilini Kazak rayonunda aldıktan sonra 1966'da Bakü'ye gelerek Azerbaycan Devlet Üniversitesinde gazetecilik okudu. İlk eseri Sevirsense 1971'de yayımlandı. 1978-1985 Azerbaycan Yazarlar Birliğinde danışman olarak çalıştı. Daha sonra bir film stüdyosunda redaktör olarak çalıştı. 2003 Yılında Bakü'de vefat etti. Şiirlerinde sevgi, gençlik, aşk, duygular, özlem ana temalardır.
Bazı eserleri:sevirsense, 1971
gözlerimin qarası, 1975
özüme benzediyim günler, 1979
gümüş yuxular, 1981
teklikde danışaq, 1983..
Çok iyi bildiğimden değil ama iyi ve güzel birileri için bir şiirini -Azerbaycan Türkçesini bildiğim kadarıyla -Türkiye Türkçesine çevirmiştim. Birbirinden güzel şiirlerinden bir demet sunmayı çok isterdim ama en azından ilginizi çekebilmiş, sizi de haberdar edebilmişsem ne mutlu bana..
Deli Bir Ağlamak Geçiyor Gönlümden..
Yürüyüp yürüyüp dere boyunca
Düşeyim çimenler üstüne yüzükoyun
Öpeyim toprağı, öpeyim doyunca
Yüzüme yüz koysun her soğuk taşı
Koy çiğe karışsın gözümün yaşı
Kurumuş pınarlar içiyor gönlümden
Deli bir ağlamak geçiyor gönlümden...
Gönlüne değdiğim, incittiğim kız
Vakar gölgesinde yattığım yeter
Ateşli yanağından su içtiğim kız
Bu kadar günaha battığım yeter
Daha dudakların titremesin bırak
Ben senin karşında titreyeyim, esim
Senden dünyaları istemedim, yok
Beni bağışlasan yeter
Yan desen tutuşup, yanabilirim
Don desen yerimde donabilirim
Şimdi bildim, ömür gelip geçiyor
En güzel hislerim geçiyor gönlümden
Geri dön !
Sen ömrüme tazelik getir
Deli bir ağlamak geçiyor gönlümden...
Çoktandı kabristana düşmüyor yolum
O tenha mezarı ot basmıştır belki
Benim soğukluğum, lakaytlığım
Onun sinesini ateş basmıştır belki
Bir taş var, gözümün yaşına hasret
Dayanıp sitem heykeli gibi
Elim toprağına taşına hasret
Yığılıp üstüne ben deli gibi
Ağlayam gerek!
O tenha mezarı topraktan yüzüp
Avucumun içinde
Saklayam gerek !
Şöhretin üstüne yürüdükçe ben
İstekler, arzular geçiyor gönlümden
Sevgi dünyasına büründükçe ben
Deli bir ağlamak geçiyor gönlümden...
Gölgeler oynaşır kendi evimizde
Talih alıp başımı götürdü beni
Örümcek tor kurup penceremizde
Hasretim çırpınır o torda benim
Yarasa boylanır uçar tavandan
Bükülmüş direkler çat-çat olur
Korkudan duvarın bağrı yarılır
Kapılar çoğalır dört kat olur
Gidip duvarına yalvarayım onun
Gideyim kapıların katı açılsın
Gideyim onun son direği olup
Tavanlar çinime bari uçulsun
Taşı taş üstüne koyup yeniden
Deli rüzgarlar esiyor gönlümden
Öyle doluyum ki
Bilmiyorum neden
Deli bir ağlamak geçiyor gönlümden..
NUSRET KESEMENLİ
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Şiirin orjinali için: http://seirlerimiz.blogcu.com/deli-bir-aglamaq-kecir-konlumden/8932909
Daha Fazlası için : http://seirlerimiz.blogcu.com/etiket/nusret%20kesemenli
Şairin Türkiye Türkçesine çevrilmiş şiirlerinden : http://www.antoloji.com/siir/siir/gunun_siiri.asp?year=2012&month=1&day=12
(Şairi kendi sesinden dinlemek için: Oğurlamaq istəyirəm!)
http://www.youtube.com/watch?v=nkkqRI2dv4U&feature=share
Şiirin kendisi için: http://az.wikisource.org/wiki/O%C4%9Fru_olmaq_ist%C9%99yir%C9%99m%E2%80%A6
Anamın yüzüne vakitsiz düşen kırışıkları
İki seven arasından o üçüncü adamları.. Oğurlamaq istəyirəm!(En sevdiğim mısralarından)
İnsanların arasından Əqidəsiz insanları,
Vicdanını satanları Oğurlamaq istəyirəm!
Şairin bestelenmiş bir şiirini Leman Sam'dan dinlemek için
http://www.youtube.com/watch?v=-JTgaw9iA8A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder